Günü Birlik Tesis Alanı Ne Demektir

04.03.2019
Günü Birlik Tesis Alanı Ne Demektir

Günü Birlik Tesis Alanı Ne Demektir

3621/3830 sayılı Kanununun 8. maddesi uyarınca uygulama imar planı kararı ile sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kısmında toplum yararına açık olmak koşuluyla konaklama dışında “günübirlik turizm yapı ve tesisleri” yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Bilindiği gibi, 3.8.1990 tarih ve 20594 sayılı Resmi Gazete”de yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin” bazı maddeleri 13.10.1992 tarih ve 21374 sayılı Resmi Gazete”de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiştir. Yönetmeliğin uygulanması sırasında tereddüte düşülen konuların Bakanlığımıza iletilmesi üzerine özellikle meskun alanlardaki sorunların yerel yönetimlerce olabildiğince sağlıklı çözümlenmesinin sağlanması için söz konusu yönetmeliğin bazı maddeleri tekrar gözden geçirilerek değiştirilmiş ve “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Yönetmelik” 30.3.1994 tarih ve 21890 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu Yönetmelikle getirilen değişikliklerin detaylı olarak açıklanmasına ve Yönetmeliğin uygulaması sırasında ilgili idarelerce dikkat edilmesi gereken hususların vurgulanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Günübirlik Turizm Tesisleri

3621/3830 sayılı Kanununun 8. maddesi uyarınca uygulama imar planı kararı ile sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kısmında toplum yararına açık olmak koşuluyla konaklama dışında “günübirlik turizm yapı ve tesisleri” yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Sahil şeridinin ikinci bölümü özel mülkiyete konu olmakla birlikte, kamu yararı ilkesi doğrultusunda üzerinde toplumun yararlanmasına açık tesislerin yer alabileceği alanlar olduğundan, çağdaş toplum yaşamının gereksinimi olan kullanımlar göz önünde bulundurularak, bu alanlar üzerinde yapılabilecek tesislere, 30.3.1994 tarihli Yönetmelikte, spor tesisleri, golf alanları, lunapark, fuar ve su oyunları parkı gibi tesislerde eklenmiştir.

Ancak, bu alanlarda bu tür tesislere müsaade edilirken dikkat edilmesi gereken husus, uygulama yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca günübirlik turizm tesislerinin emsal 0,20”yi bir (1) katı, h= 4.50 metreyi, asma kat yapılması halinde h= 5.50 metreyi geçemeyeceğidir.

Kısmi Yapılaşma

30.3.1994 tarihli Yönetmelikte yer alan kısmi yapılaşma tanımı 13.10.1992 tarihli Yönetmelikten özünde farklı olmayıp, 11.7.1992 tarihinden önce onaylanmış imar planları içinde kalan imar adaları üzerinde yapıldığı  tarihte yürürlükte bulunan plan ve mevzuata uygun olarak tamamlanmış yapılar ile ruhsat alınarak en az subasman seviyesinde inşaatı tamamlanmış yapıların bulunduğu parsellerin sayısının veya kullanılan toplam taban alanının imar adasındaki toplam parsel sayısının veya toplam taban alanının yüzde ellisinden fazla olması durumudur.

Ancak, 13.10.1992 tarihli Yönetmelikte, hem kentsel hem kırsal alanlardaki sahil şeridinin, üzerinde yapı olmayan imar adalarında 100 metre olarak belirlenmesinin, özellikle yoğun yapılaşmış kent merkezlerinde kısmi yapılaşmanın imar adası bazında tanımlanması, kıyı ve sahil şeritlerinin toplum yararına kullanımı genel ilkesine bir katkıda bulunmayan bazı küçük ve anlamsız boşluklar meydana gelmesine, plan bütünlüğünün ve cephe hattının bozulmasına yol açtığı gözlenmiş ve yönetmeliğin  4. maddesinde yer alan “Kısmi Yapılaşma” tanımı yeniden irdelenmiş ve 30.3.1994 tarihli Yönetmelik ile plan türleri esas alınarak farklı değerlendirmeler yapılması öngörülmüştür. Hangi plan türü içinde olursa olsun kısmi yapılaşma değerlendirmesi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; herhangi bir imar  adasının bir kısmının 100 m.lik sahil şeridi içinde, bir kısmının sahil şeridi dışında kalması durumunda, bu tür imar adalarının tamamının sahil şeridi içinde kaldığı kabul edilerek kısmi yapılaşma değerlendirmesinin yapılması gerektiğidir.

KENTSEL VE KIRSAL UYGULAMA İMAR PLANLARINDAKİ UYGULAMA

3194 sayılı İmar Kanununda uygulama imar planlarının “onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren planlar olduğu, yine Yasanın 8. maddesinde de, bu planların belediye ve mücavir alan sınırları içinde, belediyeler, mücavir alan sınırları dışında da valiliklerce hazırlanarak onaylanacağı, hüküm altına alınmıştır.

Kentsel ve kırsal uygulama planları 30.3.1994 tarihli Yönetmelikte “meskun ve gelişme alanlarını kapsayan, yerleşmenin mevcut ve projeksiyon nüfusuna dayalı gerekli tüm kullanım ve fonksiyonları içeren bir plan olarak tanımlanmaktadır.

30.3.1994 tarihli Yönetmeliğin 1. maddesinin (b) bendinde 11.7.1992 tarihinden önce onaylanmış bu tür planlara konu alanlarda kısmi yapılaşmanın, bu planların sahil şeridine giren kesiminin bütününde hesaplanacağı belirtilmektedir. Diğer bir deyişle planın sahil şeridi kesiminde her imar adası teker teker değil tümden değerlendirilecektir.

Ancak bu değerlendirme iki aşamalı olacaktır. Şöyle ki ilk önce her bir imar adasının kendi içinde kısmı yapılaşmaya sahip olup olmadığına bakılacak, ikinci aşamada ise 100 m.lik sahil şeridi içinde kalan imar adalarının sayısının %50 sinden fazlasında kısmi yapılaşma var ise sahil şeridi 100 m. olarak revize edilmeyecek, plana göre uygulama yapılmasına devam edilecektir.

Uygulama imar planı tanımına uygun ancak kent planı bütününden kopuk olan 1/1000 ölçekli imar planlarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.

3194 sayılı Kanun uyarınca uygulanan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde “İLAVE İMAR PLANI” mevcut imar planının gelişme alanları açısından ihtiyaca cevap vermediği hallerde, mevcut imar planının genel arazi kullanış kararları ile tutarlı, mevcut imar planı ile ulaşım açısından bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde hazırlanmış bulunan planlar olarak tanımlanmıştır.

Dolayısıyla yukarıda açıklanan tanıma uygun olarak hazırlanan ve kentsel uygulama imar planına bitişik olan 11.7.1992 tarihinden önce onaylanan ilave imar planlarında da 100 metrelik sahil şeridi bütününde yapılacak kısmi yapılaşma değerlendirmesinin kentsel uygulama imar planı ile birlikte ele alınması, bir başka deyişle, kısmi yapılaşmanın 11.7.1992 tarihinden önce onaylanmış bu şekilde birbirine bitişik planların bütününde irdelenmesi gerekmektedir. Bu türden planlar değişik tarihlerde onanmış dahi olsalar hep birlikte değerlendirileceklerdir.

MEVZİ İMAR PLANLARINDA UYGULAMA

3194 Sayılı Kanun uyarınca uygulanan “İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte” Mevzi İmar Planı: “Mevcut imar planı sınırları dışında olup, bu planla bütünleşmeyen bir konumda bulunan alanlar üzerinde hazırlanan ve sosyal ve teknik alt yapı gereksinimlerini kendi bünyesinde sağlamış olan plandır” şeklinde tanımlanmaktadır.

Buna göre, mevzi imar planları imar planı sınırları dışında genellikle ilgililerin talebi ile gündeme gelen veya gerekli durumlarda ilgili idarece belli bir sektörel kullanımı gerçekleştirmek amacıyla (II. konut, küçük sanayi v.b.) hazırlanan yukarıdaki tanıma uygun planlardır.

30.3.1994 tarihli Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan kısmi yapılaşma tanımının (a) bendinde yukarıdaki tanıma uygun olarak hazırlanan mevzi imar planlarının sahil şeridi içinde kalan bölümünde kısmi yapılaşmanın eskiden olduğu gibi imar adası bazında irdelenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Kentsel uygulama imar planına bitişik dahi olsa  ilave imar planı niteliğinde olmayıp mevzi imar planı niteliğinde olan, 11.7.1992 tarihinden önce onaylanmış tüm mevzi planlarda da kısmi yapılaşma değerlendirmesi 30.3.1992 tarihli yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan kısmi yapılaşma tanımının (a) bendi kapsamında, imar adası bazında ele alınacaktır.

TURİZM MERKEZ, ALAN VE BÖLGELERİNDE UYGULAMA

Öncü sektör olarak tanımlanan turizmin desteklenmesi için yaratılan ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasasına göre belirlenen turizm merkez, alan ve bölgelerinde özel olarak hazırlanmış plan bütünlüğünün bozulmasının önlenmesi için onaylanmış turizm amaçlı uygulama imar planlarında kısmi yapılaşmanın 100 metrelik sahil şeridi bütününde aranması gerektiği aynı maddenin (c) bendinde belirtilmektedir.

Ayrıca, aynı maddenin (d) bendi uyarınca Turizmi Teşvik Yasasına göre belirlenmiş turizm alan ve merkezlerinde turizm dışı kullanımlara yönelik olarak hazırlanmış ve 11 Temmuz 1992 tarihinden önce onaylanmış planların kırsal ve kentsel yerleşmeleri içeren uygulama imar planı niteliğinde olanlarında kısmi yapılaşma 100 metrelik  sahil şeridi bütününde, mevzi imar plan niteliğinde olanların da ise, ada bazında irdelenecektir.

PLAN REVİZYONLARI 

(3830 sayılı Kanunun geçici 1. maddesiyle kısmen veya tamamen yapılaşmamış alanlarla ilgili imar planı revizyonlarının 1 yıl içinde tamamlanacağı hükme bağlanmıştır. Bu şekilde, revizyonu yapılmış imar planlarındaki sahil şeridi aynen geçerlidir. Ancak, 30.3.1994 tarihine kadar revizyonu yapılmamış olan imar planlarındaki sahil şeridinin 30.3.1994 tarihli Kıyı Yönetmeliğinin 5. maddesi ile değişik 16. maddesinin (a), (b) ve (c) bendleri uyarınca belirlenmesi gerekir. (BU KISIM, 14 AĞUSTOS 1996 TARİH VE 1189/10163 SAYILI GENELGE İLE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR.)

ARITMA TESİSLERİ

Kıyı Kanununun 6. maddesinde, kıyıda yapılabilecek, kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik altyapı ve tesisler arasında tasfiye ve pompaj istasyonları niteliğini taşıyan tesisler de sayılmaktadır. Dolayısıyla, kıyıda ve sahil şeridinin ilk 50 metresinde ancak kamu amaçlı olan ve tasfiye ve pompaj istasyonu niteliğini taşıyan arıtma tesisleri yapılabilir. 30.3.1994 tarihli Yönetmelik ile Değişik Uygulama Yönetmeliğinin 13. maddesi bu konuya açıklık getirmekte ve sahil şeridinin ilk 50 metresine cepheli özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde yapılan tesislere yönelik arıtma tesislerinin kıyıya ve sahil şeridinin ilk 50 metresine kesinlikle inşa edilmemesigerektiğini belirlemektedir. Kıyıda yer alabilecek arıtma tesisleri sadece kente hitap eden, kentsel altyapı niteliğinde ve kamu eliyle inşa edilenler olacaktır.

KARAKOL VE BENZERİ GÜVENLİK YAPILARI

30.3.1994 tarihli Yönetmeliğin 6. maddesi ile sahil şeridinin ikinci bölümünde yapılabilecek tesislere, karakol ve bu gibi güvenlik yapıları ilave edilmiş ise de, bu tesislere izin verilirken, bu tesislerin bünyesinde hiç bir şekilde lojman ve konaklama ve benzeri ünitelere yer verilmemesi ve sahil şeridi dışında her hangi bir alanda yapılmasının güvenlik nedeniyle mümkün olmamasına dikkat edilecektir.

DOLDURMA VE KURUTMA YOLUYLA KAZANILAN ALANLAR

3621/3830 sayılı Kıyı Kanununun 7. maddesi uyarınca doldurma ve kurutma yoluyla arazi kazanma konusu gündeme geldiğinde  ekolojik dengenin korunması öncelikle üzerinde durulması gereken bir husustur. Doldurma ve kurutma, denizlerde ve içme ve kullanma suyu kaynağı olmamak kaydıyla tabii göl ve akarsularda; 

  • a) Sadece kamu yararının gerektirdiği hallerde, 
  • b) Daha uygun alternatifler bulunmaması halinde,
  • c) Kıyı alanının yetersiz olduğu durumlarda, imar planı kararı ile yapılacaktır.

Hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olmayan bu arazilerin kazanılması sırasında, ilgili idareler ve konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlarca, bu işlemin amacına uygun olarak yürütülmesi ve diğer yasa, yönetmelik, uluslararası sözleşmelere uygun olarak gerçekleştirilmesi hususunda gerekli titizliğin gösterilmesi gerekmektedir.

RAMSAR SÖZLEŞMESİ

31.12.1993 tarihinde TBMM”ce kabul edilen “Özellikle Su Kuşlarının Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Önleme Sahip Sulak alanların Korunması” sözleşmesi (RAMSAR sözleşmesi) uyarınca sulak alanların sınırlarının herhangi bir suretle değiştirilmeyeceği, doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunacağı ve geliştirileceği karara bağlanmış olup, doldurma ve kurutma yoluyla arazi kazanma önerileri bu sözleşme dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Bu uluslararası sözleşmeye konu olabilecek alanlarda doldurma ve kurutma yolu ile arazi kazanılması yasaktır.

Bilgi alınmasını, genelgenin iliniz dahilindeki tüm belediye ve ilgili kurum ve kuruluşlara duyurularak, uygulamada bu esaslara uyulmasının teminini rica ederim.

Halil ÇULHAOĞLU

Bakan

Gereği :                                                                Bilgi :

Başbakanlığa                                                     Başbakanlığa

(Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü)

Devlet Bakanlıklarına 

Bakanlıklara

Valiliklere

Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına

Bakanlık Merkez ve Bağlı ve ilgili Kuruluşlara

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.