Uzay Madenciliği Nedir

Uzay Madenciliği Nedir ?
Uzay madenciliği; Bazen asteroit madenciliği olarak da adlandırılır. uzay madenciliği, uzaydan çeşitli materyalleri çıkarma ve onları Dünya’ya geri getirme anlamını taşır.
Bu tür dünya dışı kazı çalışmaları bir zamanlar bilim kurgu eseriydi. Artık günümüzde bu çalışmalar ciddi olasılıklara arasında görülmektedir. Uzay madenciliği yeni bir fikir değil, ancak ilk bakışta böyle görünebilir. Bilim adamları, Dünya ile asteroit çarpışmalarının gezegenin kabuğunun altın, nikel ve platin gibi değerli metallerle bol olmasının ana nedenlerinden biri olduğuna inanıyor. Bunlar genellikle Dünya’da bulacağımızdan çok daha yüksek orandalar. Bu malzemeler esasen buraya asteroitler tarafından getirildi. Asteroitlerin çarpmasını beklemek yerine, insanların bu materyallere ulaşıp onları dünyaya getirmesi fikri oldukça mantıklıdır.

Bilinen yaklaşık 9000 asteroit şu anda Dünya’ya yakın bir yörüngede dolaşıyor ve her yıl yaklaşık 1000 yeni asteroit keşfediliyor. Tahminlere göre, bir kilometrelik bir asteroit, 150 milyar doların üzerinde bir değere sahip olan 7.500 ton platin içerebilir. Bu da araştırma yapan ülkelerin gözlerini fazlasıyla açıyor.
Uzay Madenciliği Yasası 2015
Dönemin ABD başkanı Obama, ülkedeki şirketlerin uzay madenciliğinden yararlanmalarını ve asteroitlerin ve diğer uzay kaynaklarının kullanılmasını sağlayan ABD Kongresi tarafından onaylanan “Uzay Yasası”nı imzaladı .
“Uzay madenciliği” kavramı 90’lı yılların başında gelişmeye başladı. Ancak Başkan Obama’nın ABD Kongresi tarafından onaylanan “Uzay Yasası” nı imzaladığı 25 Kasım 2015’te hız kazandı .
Uzay Yasası; Ülkedeki şirketlerin platin, altın, demir gibi mineraller bakımından zengin cisimleri hareket ettirme ve kullanma teknolojisine sahip olmaları durumunda, uzay madenciliğinden yararlanmalarını ve asteroitlerin bunun yanı sıra diğer “uzay kaynaklarının” özel şahıslar ve şirketler tarafından tahsis edilmesini sağlar.

Uzay Madenciliği Dünya Dengelerini Değiştirir mi ?
Şüphesiz dünyanın tüm dengesi değişir. Modern toplumda, insanlar tarafından üretilen gücün çoğu inorganik bileşiklere dayanıyor. Uzay madenciliği, bu kötüleşen ikileme karşı tartışmalı bir intergalaktik (galaksiler arası) çözüm olmaya devam ediyor. Görünen o ki ihtiyacımız olan her şey atmosferin hemen üstünde duruyor. Gelecekte yıldızlara dokunmak kelimenin tam anlamıyla Dünya’nın tüm enerji ihtiyacını karşılayacak.
Ancak daha fazla kaynağa ulaşmanın karanlık bir yanı var. Günümüzdeki nükleer enerjide bulunan kritik bileşen olan Helyum-3 Ay’da fazlasıyla var. Bu da yeni tehditlerin ortaya çıkacağını gösterir. Gönül ister ki uzay madenciliği dünyadaki petrol için akan kanı durdursun. Farklı kaynaklar orta doğu üzerindeki baskıyı kaldırsın. Bu hayal midir bilinmez, ancak gelecek yıllarda uzay madenciliği artık bir hayal değil.